Seçiyorum

Her bir nefesle değişiyor,
Türlü zaman ve mekanlarda geziniyorum.
Her nefesle daha derindeyim,
Tüm renkler benimle.

Ben, ben değilim artık,
Gözlüyorum olan biteni.
Oyunun parçaları net artık,
İstediğim gerçeği seçiyor,
Onu yaşıyorum doya doya...

Sihir

Zamanın akışına seyirciyim,
Şimdinin sihiri kalbimde,
Bir an, sonra başka bir an,
Her biri sınırsız seçenek sunuyor...

Nasıl da cömert,
Renkli ve çeşitli,
Gözlerim kamaşıyor,
Kollarımı açıp kucaklıyorum,
Şükürler olsun diyorum...

Bulut

İçim dışım bir,
Şeffafım sanki...
Bulut misali, geziniyorum...

Hafif ve özgür,
Başına buyruk, sınırsız;
Dönüşüp duruyorum suya, buhara, buza...

Önce bir denizim, sonra bir akarsu;
Ve okyanusta damlayım yeniden:
Hatırlıyorum...

Twitter

Bildiğiniz üzere, hipnoterapi seanslarımızda bilinçaltı ya da "Bütünleşik Bilinç Alanı" (Unified Field of Consciousness) olarak da adlandırılabilecek, yaşayan tüm canlı varlıkların ortak bilinç alanına ulaşabiliyoruz.

Son günlerde bu alandan çalıştığım kişilerin hayatlarını ilgilendiren konuların çok ötesinde, bütün insanlığın ilgilendirebileceğini düşündüğüm mesajlar daha da artan oran ve sıklıkta gelmeye başladı.

Bu herkesi ilgilendirebileceğini düşündüğüm ortak mesajları twitter üzerinden sizlerle paylaşmaya başlıyorum... Takip etmeyi arzu ederseniz, lütfen sitemin ana sayfasındaki "Follow@EsraUstarOguz" düğmesine tıklayınız...

Bu mesajların hepimize şifa ve aydınlanma getirmesini diliyorum..

Su Gibi Ak...

Su gibi ak,
Bırak kendini..
Anlamlar aramak yerine,
Anlamları yaşa...
Coşsun duygular,
Aksın hayat...

Yunusum der ki: su ol, hava ol, ağaç ol
Tat yaprak olmayı, kuş ve de balık
Sınırsızsın sorgulamadıkça...

Akıyorum...

İçimden geçenleri paylaştıkça, büyüyor kalbim.
Farklı atıyor sanki, titreşimi değişmiş gibi...

Bir çok başka kalple "bir" olunca,
Neşeli çok; hafif-
Daha cesur, daha şefkatli.
Umutlu.

"Biliyordum" diyor,
görünmeyendeki gizde saklı
hissettiklerim, algıladıklarım;
Güvenim tam, akıyorum okyanusa...

Her An...

Şeklin ötesini her an görüp, hissedebildiğimizde
Özlerimiz nasıl da kucaklaşıyor,
Herkes olduğu gibi,
Doğallık tek kural...

Kalplerimizin atışı bir,
Koşulsuz kabuldeyiz kendimizi, birbirimizi!
Her an coşkulu,
Paylaşıyoruz sevgimizi doya doya...

Kelebek

Kelebek oldum bugün:
   renkli
   özgür
   narin
   hafif
   esnek
   kıvrak


Doğanın sevgi ve şefkatine bıraktım kendimi
Nasıl değişirsem değişeyim,
nasıl dönüşürsem dönüşeyim diye...

Yerli Yerine

arada durup bak
otomatiğe bağladıklarına
koşulsuz, sorgusuz kabul edilenlere...
gözü kapalı yaşamak yerine
aç tüm duyularını...
üçüncü gözünü hisset,
sekizinci çakranı* yokla şöyle bir,
bağlan Tek'liğe...

deneyimlerin daha derin ve renkli artık
farkındalığın zıplamış
gerçekler sanki yer değiştirmiş
orası gerçek, burası oyun
her şey yerli yerine oturdu işte!

* Evrensel kalbin çakrası olan 8'inci çakra, ego bazlı algımızla daha üst düzey farkındalığımız arasındaki köprüdür.

Rüzgar

"Şimdi değilse, ne zaman?" dedim;
Bıraktım kendimi rüzgarın kollarına...
Zamansızlık ve hafiflik
Özgürlük,
Ilık güneş tenimde
Rüzgar benim artık...

Oyun

Düşünceler birbirini kovalıyor
Seyrediyorum onları...
Her biri başka yere sürüklüyor beni
Koşuşuyorlar zihnimde devamlı...

Dışarıdan baktığımda görüyorum ki
Bir tiyatro bu, bir oyun...
"Eğlenmene bak" diyorum
Hepsi senin için...!

Ne Zaman Ki...

Ne zaman ki tüylerim diken diken
biliyorum doğrumdayım,
hissediyorum Öz'ümdeyim, Öz'ümleyim.

Kalbim açık ardına kadar
sanki tenim dile gelmiş, duyuyorum onu;
diyor ki: "şüpheye yer yok, burada oldukça."

Tam da olman gerektiği yerdesin,
tam da duyman gerekenleri duyuyor,
söylemen gerekenleri söylüyorsun.

Gökkuşağı

Tek bir nefesle oradayım hemen,
gökkuşağının altında...
Her bir dileğim gerçek oluyor anında
iç gözümle görüyorum:
gerçeklikler arası burası!

"seç" diyor bana Bilgelik
"yarat" gönlünden geçenleri
geride bırak artık ağırlıkları ki
"hatırla" kim olduğunu...

Duygular Gezegeni

Denize bıraktım kendimi
Kucakladı beni, yumuşacık
Yunuslara seslendim, "sizinleyim işte"
Kalbim zıpladı sanki:
"Hep burada kal" dedi,
Ne de olsa burası "Duygular Gezegeni"
Hissedince varsın, andasın
Bütünle birsin; geçmişsiz, geleceksiz...

Sınırsız

ışık dalgası oluverdim,
bedenimin sınırları belirsiz, sınırsız...

görünmeyeni kucaklamanın en güzel yolu,
bilinmeyene bırakmak kendini:
güvenle, sevgiyle...

sevgi varsa, korkuya yer yok çünkü...

Mandala

içimizdeki zenginliklere odaklanınca
ne farklı yaşamak...
kah kuşum, kah ejderhayım;
ya da oyuncu bir yunus,
bir neşe ve sevgi yumağı...

bilgeliğimizi hatırladıkça
yaşam bir mandala oluveriyor:
renkli, dengede, mükemmel;
bütünün güzelliği gözleri kamaştırıyor...

Şelale

Şelalemin altındayım yine
suyuyla arınıyorum; ışıl ışıl, pırıl pırıl, hem de kıpır kıpırım.

Güneşin ateşiyle ısınıp dönüşüyorum,
rüzgar bedenimi okşadıkça uçuşuyorum onunla sanki.

Toprak ise kol mesafemde hemen,
parmaklarımı daldırıyorum; avuçluyor, kokluyorum onu.

Duyularım coşmuş... cennetimdeyim...

Yol

indim basamakları birer birer; her adımda ışıldadı yolum

çabasız, su gibi aktım derinlere...

biliyorum ki;

herkesin tam da kendine özel bir yeri var bulmacada,

her şeyin tam da ona özel bir işlevi var bu oyunda,

tüm olması gerekenler oluyor işte; tam da olması gerektiği zamanda...

Çiçek Bahçesindeyim

Çiçek bahçesindeyim yine.
Bir renk deryası burası; koku cenneti,
Kuşlar, arılar, peygamber böcekleri, kelebekler...

Gözlerim açılıp kapanıyor bir kaç kere
İçimdeki aşkla gevşiyor, eriyorum
Artık gözlerim kapalı seyrediyorum etrafımı...

Gözlerimden süzülen birkaç damla gözyaşı
Buluşturuyor beni benle, arındırıyor derinden
Tüm kalbimle şükrediyorum
bu deneyimi seçtiğime...

Sonsuzluk

Sözcükler yetersiz; sanki içleri boşalmış -
Değişik gerçeklikler içiçe geçmiş -
Düşüncelerden özgürleşmiş -
Andayım...

Görüyorum
Duyuyorum
Kokluyorum
Tadıyorum
Dokunuyor, hissediyorum
ama

Daha derindeyim;
Zihnim zamansız mekanlarda,
mekansız zamanlarda...
Sonsuzluktayım...

2 Dk'lık Bir Video

Prof.Dr.William Tiller'ın meditasyon ve niyetlerin enerjisi konusundaki görüşlerini dinlemek için lütfen tıklayınız :

 
    http://sproutvideo.com/videos/489bd8b4121ceac5c0

     (Türkçe altyazısı www.meditasyonyolu.com tarafından oluşturulmuştur)

Tavşan

Her nefesle daha da derine daldım
Aklın ötesindeyim şimdi
Cesur mu cesur bir tavşanım

Meraklı, muzip
Zıplayıp duruyorum gerçeklikler arasında

Sonsuzluğun akışına bırakmışım kendimi
Teslimiyetin, belirsizliğin güvenli kollarındayım...

İngilizce Blog'um

Bir süre önce bir de İngilizce blog hazırladım, sizlere de bildirmek istedim.
Adı "create-with-joy"; adresi: esraustaroguz.blogspot.com
Bu blog'da ilk İngilizce hikayem, Hipnoterapi Hocam Dolores Cannon ve ekibi tarafından bu dönemin terapisti seçildiğim haberinin gelmesi sonrası benimle yapılan bir youtube videosu ile ilginç bulduğum kısa videolar, bilgiler var...
Blog'ların içerikleri birbirinden oldukça farklı; 
her ikisinde de bol sevgi, ışık ve neşe deneyimlemeniz dileklerimle...

İşte O An...

Sadece sevmek ve sevilmek için
burada olduğunu anladığında
- birden -
ellerin alev alev,
kolların uyuşmuş;
kalbin bir özgür kuş
yeşil başka yeşil
ot başka kokuyor
"Yaşasın" dediğin an,
işte o an !

Işıkla...

Bırak
her şey geride kalsın
geçmiş yok, gelecek yok

Gözlerin başka görüyor şimdi işte,
renkler farklı; şekiller coşkulu, kıvrak, esnek
Sen de öyle...

Ağzın açık şaşkınlıktan, yeni Ben'i yaşıyorsun
Zihnin duru ve emrinde

Dümende ise sadece kalbin var artık
Heyecanla, güm güm atıyor
Özgür çünkü
ışıkla el ele, kol kola; iç içe...

Gönül Gözü

gözümü kapattım,
gönül gözümle bakıyorum şimdi...
bilincim kıpır kıpır, cıvıl cıvıl
önce dağlarda, bayırlarda
sonra denizlerde, okyanuslarda
derken gökyüzü, bulut

birden ise uzayda, boşlukta...

engin deneyimlerdeyim, hafif
iç huzurumun güvenli kollarında
yüzüyorum sükunetle...

Yapraklar

her bir yaprak ayrı ayrı çağırıyor beni
"dokun bana, hisset beni" diyor.

renk renk, boy boy "sevgi"...

her birinin verdiği his farklı, özgün
ama hepsi de tam, bütün
salınıyorlar rüzgarda nazlı nazlı
çağrılarını fısıldıyorlar rüzgarın kollarında...

Neşe

Sözcükler damlıyor zihnime, bir bir

Tarif ediyorlar yeni gerçeğimi

Özüm bağır bağır bağırıyor; "özgürsün"

Kalbim güm güm atıyor; diyor "buradayım".

Bedenimin her parçası konuşuyor benimle artık...

Yunus bilgeliğini paylaşıyor;

sonra sürüsüne karışıyor - denizle bir...
"Neşe, sadece neşe var" diyor...............

Güneş

Güneş gözümde tütüyor bugün;
gözümü kapatıyorum, onunlayım işte yine...
ılık nefesi benimle, yumuşacık kucaklıyor
"Bir"im onunla yeniden !

Çevremdeki yeşil denizi daha bir parlıyor şimdi,
her yaprak uzanıyor, okşuyor beni

Toprak Ana'nın Sözcüleriyle konuşuyorum zihnimde: her ağaçla, her çiçekle,
Sevgiyle fısıldıyorlar hafifliği, özgürlüğü; huzuru...

Seçimler...

direnmeden, cesaretle yaşamak
bazen dipte buluverirsin kendini, bazen doruklarda...
bol duygu, bol paylaşım
birlikte, her nefesle - neşeyle...
bir o dünyada, bir bu diyarda
Oyun Bahçesindeyiz; renkli, zevkli
sürprizlerle dolu, yüreği zıplatan -
ne seçersek, onu biçiyoruz işte...

Sel

sıçrayıverdim bir üst ‘ben’e;

duyularım keskinleşti, zihnim sakinleşti

yüzüyorum şimdi bu berrak denizde…

niyetlerim özgür, ben dingin;

şükür ve minnet duyguları selindeyim yine…

Çember

Çember oluşturduk, elele tutuştuk;
Işıldadı Dünya
Seni seviyoruz dedik ona; sen nereye, biz oraya...
Bilgeliğini hissediyoruz Doğaya her bakışımızda;
Güvenimiz tazeleniyor her mucizene tanık olduğumuzda
Yaşam örgüsüne hayran oluyoruz bir daha, bir daha...

11:11

kalbimdeki o yumuşacık sesi duydum yine
sevgiyle fısıldadı: "işaretler hep seninle"
farkettikçe daha da çok göreceksin;
önüne çıkan kuşu, arıyı,
karşına çıkan Melek insanları,
gözüne takılan tekrarlı, anlamlı sayıları...
yavaşla ve dinle ki, duyabilesin
tam da o anda duyman, bilmen gerekenleri;
tüylerin ürpererek hissedeceksin
hiç ama hiç bir şeyin tesadüf olmadığını !

Nefes

ağaca sarıldım; toprağı, otu kokladım; çiçeği gözlerimle sevdim...
içime çektim onları teker teker, titredi kalbim derinden -
evet dedim, her şey tam da olması gerektiği gibi;
her nefesle onlarla birim işte...

Sordum...

sordum "ben kimim" diye,
sesim yankılandı sonsuzluğa doğru, tüm paralel evrenlerde...
bedenim yokoldu birden; özgürlük ve hafiflik var artık sadece...
"kalbimle düşündükçe"
şüphe kalmıyor hiç
geride kalan sadece güven, teslimiyet, denge, birlik; sevgi...

Öz'e

herşeyin Özüne döndüğü zamanlardayız işte
yeniden 1'e, 11'e; yeni başlangıçlara;
hep istedik, hep bekledik özlemle - içten içe...
"biz kimiz" dedik, "hatırlamak istiyoruz" dedik,
"niyet edin ve şükredin" dedi, "tüm yollar açılacak",
herşey hayallerinizin ötesinde muhteşem olacak...

Damlalar...

okudum okudum, öğrendim öğrendim,
farkettim ki sonu yok...
teşekkür ettim onlara - ve daldım içime
damla damla birikenler
sıcacık yapmış içimi meğer...
oturdum bu sevgi selinde

şükrettim o an: varoluşuma, ışığa...

Beyaz Işık

Kapattım gözlerimi, rahat ve gevşek
Aydınlanıverdi ortalık birden
beyaz ışık sardı her yeri; tüm ihtişamıyla...
Bıraktım kendimi bu ışık denizine
Yıkandım doya doya
her yönden geldi, girdi içime
ama en çok da merkezime, kalbime...
"sevgi demek ışık demek" dedi
"çok seviliyorsun, hisset"

Zaman...

sordum ne zaman diye
duydum: "zamanı gelince"
"hep böyledir" dedi;
sen dinlediğinde bileceksin ve
bir daha sormayacaksın ne zaman diye...

Mum

mumu yaktım, alevine daldım
meğer ne çok söyleyeceği varmis bana...

"ol" dedi, "bil" dedi, "hatırla" dedi ve "dinle ki duyasın"
"yaşa sadece, sorgulayıp durma" dedi
"sev" dedi, "en çok da sev"...

esraustar.blogspot.com

Dönüşüm Zamanı

ısındım sonunda, güneş her hücremde sıcacık.
tomurcuklar, çiçekler, kelebekler;
tüm işaretler gözlerimin önünde:

dönüşüm zamanı şimdi !

her zamankinden de daha çok
"kalbine merkezlen, ışığa odaklan;
dengede kal" diyor kalbim...

esraustar.blogspot.com

Gülümseyiverdim...

gerindim, esnedim; iyice gevşeyiverdim
ve işte tam da o huzurun içinde gülümseyiverdim...
işte o anlık gülümseme var ya
her derde deva...

Sessizce

Sessizce oturdum, düşüncesizliğimin içinde
rahat mı rahat, sakin mi sakin...
Tatlı bir hafiflik, çakır keyiflik; bırakmışlık ve de netlik
Ah, o şaşırtıcı netlik...

Orada yargı yok, sadece sevgi var
Tam da olduğun gibi olduğun yerde
"Öz"ünde...

esraustar.blogspot.com

Uçtum

uçtum... uçtum...
kanatlarımı ne kadar çok özlemişim !

bazen bir yaprak gibi süzülerek
bazen bir kartal gibi, ya da serçe
belki de bir tüy gibi - hafif yumuşak

bıraktım kendimi boşluğa bazen de
çabasızlığı hissettim iliklerimde
kayıverdim, tam da kaymam gereken yere.

* diğer yazıları esraustar.blogspot.com 'da görebilirsiniz *

Rüyalar

Rüyalarım gerçek oldu,
Gerçeklerim de tatlı rüyalar...

"nasıl oldu bu?" diye sordum

cevap geldi hemen: "ışık olduğunu farkettin"
ve şöyle devam etti: "hatırladın sonunda, ne güzel"
kutla bunu; coş, kahkahalar at, danset...
çünkü farkettin ki "sonsuz olansın"


* diğer yazıları da okumak için lütfen esraustar.blogspot.com adresine gidiniz *

Işık yağmuru

Akıyor içime ışık, ılık mı ılık
Her hücremde coşku var, sevinç var !
"Çok özlemiştik bu sağanak yağmuru" diyorlar, "yaşasın"...
Ne büyük mutluluk kavuşmak;
                         içim kıpır kıpır
Hissediyorum beni, bizi, birliği...

Sadece niyet et yeter, alabildiğin kadar ışık almaya...
Yeniden doğmaya...

Niyet Ettim...

Niyet ettim dolu dolu yaşamaya

Kalktı sınırlar, yargılar, doğru-yanlışlar

Açtım kalbimi sonuna kadar

“Tamam” dedi, “zamanı gelmişti çoktan”

“Bak” dedi, “gör” dedi, “farket” dedi

“Sev, hisset”, dedi, “farket” dedi

Mucizelere inan ki seninle olsunlar…

Jung'dan...

Görüşünüz yalnız kalpten bakabildiğinizde berraklaşacaktır.
Kalbi dışındaki alanlara bakanlar sadece düş kurar, 
''içine'' bakanlar ise ''uyanış'' yaşar....

                                                       Carl Jung

Paylaş ki...

Sor ki cevap alasın,

İste ki verilsin,

Paylaş ki sevgi artsın…

Niyet et ki yollar açılsın,

Dikkat et ki göresin,

Paylaş ki sevgi artsın…

Farket ki şükredebilesin…

Farket-kabul et-affet-şükret....

Paylaş ki sevgi artsın…

3:33

bugün 3:33 dakikalık bir video paylaşımı var; Türkçe altyazısı da mevcut.

dünyaca ünlü talk show'cu Oprah Winfrey'in Dr. Mehmet Öz'e verdiği bir mini röportaj...
yıllardır büyük başarıyla sürdürmekte olduğu show'unu önceki yıl sona erdirdi, şimdi neler öncelikli onun için?

son yıllarda farkındalık artışını sevgiyle takip ettiğim, "kalbini dinleyerek yaşayan" bir hanımdan sözler için: http://www.sproutvideo.com/videos/d49bd8b41b14edc05c

Dinliyorum...

Dinliyorum, öyleyse varım...
Kendimi,
Doğayı,
Evreni,
Her an mesajları var.
Net, kısa; direkt...
"Om"*
Hepimiz biriz.

* Om bütün yaratılışın birliğini, tekliğini, bütünselliğini sembolize eden ve Uzakdoğu bilgeleri tarafından "Evrendeki bütün seslerin toplamı" olarak nitelendirilen sestir.

Sır...

Bilecek birşey yok, kendini bilmek dışında… 
Yapacak birşey yok, hepsi gelip-geçici… 
Gidecek bir yer yok, bilincin neredeyse oradasın zaten – istediğin yere anında gidebilirsin…

İşaretleri takip et, yeter… Akış, akış, akış…

Zamanın gerçek olmadığını hatırladığında, sadece an olduğunu anlıyorsun – işte sır bu. Her anı doyasıya yaşamak. Nokta.